Avrupalı Armatörler, AB onaylı gemi geri dönüşüm tesisleri listesine AB dışındaki tesislerinin de eklenmesini talep ediyor
AB Gemi Geri Dönüşüm Yönetmeliği’nin 31 Aralık 2018 tarihinde yürürlüğe girmesiyle birlikte, AB bayrağına kayıtlı tüm gemilerin onaylanmış bir gemi geri dönüşüm tesisini kullanmaları gerekecektir.
AB onaylı gemi geri dönüşüm tesisleri listesinin şu anki baskısı sadece Avrupa'da yer alan tersaneleri kapsamakta olup, tesisler yaklaşık 300.000 LDT (light displacement tonnes) kapasiteye sahiptir. Dolayısıyla söz konusu kapasite, Yönetmelikte belirtilen ve AB Parlamentosu, AB Konseyi ve AB Komisyonu’nun üzerinde uzlaştığı 2.5 milyon LDT'yi karşılayamamaktadır.
Avrupa Topluluğu Armatörler Birliği (ECSA) Genel Sekreteri Martin DORSMAN, “ECSA’ya göre bu durum açıkça göstermektedir ki, yalnızca üçüncü ülke gemi geri dönüşüm tesisleri AB'nin onayını aldığında ve listeye eklendiğinde yeterli kapasiteye ulaşılacaktır. Bu, Avrupa Komisyonu'na iletmeye çalıştığımız bir mesajdır: şu an için listedeki tesisler geri dönüşüm kapasitesi talebine cevap veremeyecektir. Yönetmeliğin yürürlüğe girerek Avrupa bayraklı gemilerin AB listesindeki tesislerde sökülme zorunluluğu getirmesine 6 ay kaldı. Artık boşa harcanacak zaman yok, AB Yönetmeliğine uyum sağlayan yeni ve aynı zamanda AB dışında bulunan tersaneler derhal listeye kabul edilmelidir ”dedi.
18 Haziran 2018 tarihinde, AB Üye Devletleri'nin gemi geri dönüşümü konusundaki uzmanları, mevcut durumu görüşmek üzere Brüksel'de bir araya geldiler. ECSA, bugün Hindistan’daki çeşitli gemi geri dönüşüm tesisinde devam eden sürekli ilerlemeyle ilgili deneyimlerini AB yasa koyucuları ile paylaştı. ECSA, Hindistan’daki tesislerin gelişmelerinin arkasında yatan önemli faktörlerden birinin, tesislerin onaylanarak AB listesine dâhil edilme çabası olduğunu belirtiyor. (Kaynak: ECSA)
Küçük yolcu gemilerinin emniyetine yeni yaklaşım
Avrupa Komisyonu, (uzunluğu 24 metrenin altında olan) küçük yolcu gemilerine yönelik emniyet kurallarını düzenlemek amacıyla bir tasarıyı 23 Mayıs 2018 tarihinde kabul etti. Bahse konu tasarı ile AB düzeyinde ilk defa, tüm küçük yolcu gemileri için ortak bir emniyet çerçevesi sunulmaktadır.
Tasarı, Üye Devletlerin, küçük gemilere yönelik gemi tasarımı, yangın tehlikesi ve acil durumlar gibi genel emniyet hedeflerine ve işlevsel gerekliliklere uyum sağlamalarını tavsiye etmektedir. Bu gereklilikler, Üye Devletler tarafından onaylanır ve daha da geliştirilirse, yurt içinde deniz yolculuğu yapan yolculara genel bir güvenlik seviyesi sağlayacak ve imalatçıların ve işletmecilerin daha geniş bir AB pazarına erişimini kolaylaştıracaktır.
Söz konusu Tasarı, yolcu gemilerinin emniyeti konusunda son zamanlarda geliştirilen kuralların ve küçük yolcu gemilerinin emniyetine ilişkin performansa dayalı yeni bir yaklaşımı tavsiye eden Düzenleyici Uygunluk ve Performans (Regulatory Fitness and Performance - REFIT) kontrolü önerilerinin devamı niteliğindedir. (Kaynak: Avrupa Komisyonu)
Avrupa Komisyonu, balıkçı topluluklarını desteklemek amacıyla yeni bir fon öneriyor
Avrupa Komisyonu’nun önerdiği Yeni Avrupa Denizcilik ve Balıkçılık Fonu, küçük ölçekli balıkçılığın desteklenmesine özel olarak odaklanacak ve Avrupa balıkçılık sektörünü daha sürdürülebilir balıkçılık uygulamaları doğrultusunda desteklemeye devam edecektir. Fon, sürdürülebilir mavi ekonominin büyüme potansiyelini kıyı toplulukları için daha gönençli bir gelecek sağlamak üzere yönlendirilecektir. Yeni fon ilk kez; daha emniyetli, daha temiz, daha güvenli ve sürdürülebilir şekilde yönetilen denizler ve okyanuslar için uluslararası okyanus yönetiminin güçlendirilmesine katkıda bulunacaktır. Komisyon ayrıca, Paris Anlaşması kapsamında kararlaştırılan taahhütlere uygun şekilde, deniz ekosistemlerinin korunmasına odaklanarak ve bütçesinin % 30'unu iklim değişikliğinin azaltılmasına ve adaptasyona ayırarak Fonun çevresel etkisini güçlendirmeyi de amaçlamaktadır.
AB Çevre, Denizcilik ve Balıkçılık Komiseri Karmenu VELLA konu ile ilgili olarak şunları söyledi: “Sağlıklı ve iyi yönetilen denizler, balıkçılık alanında ve daha geniş mavi ekonomide uzun vadeli yatırımlar ve istihdam yaratılması için bir ön koşuldur. Denizcilik alanında küresel bir aktör ve dünyanın en büyük beşinci deniz ürünü üreticisi olan Avrupa Birliği, denizleri ve deniz kaynaklarını savunmak, korumak ve sürdürülebilir şekilde kullanmak konusunda büyük bir sorumluluğa sahiptir. Fon, Üye Devletlerin ve Komisyonun bu sorumluluğu yerine getirmelerine ve sürdürülebilir balıkçılık, gıda güvenliği, büyüyen deniz ekonomisi, sağlıklı ve üretken denizler ve okyanuslara yatırım yapmalarına imkân verecektir.”
AB'deki birçok kıyı toplumunun geçimini sağlaması ve kültürel mirası açısından hayati önem taşıyan balıkçılık, su ürünleri yetiştiriciliğiyle birlikte, gıda güvenliği ve beslenmeye de katkıda bulunur. Avrupa’da balıkçılık sektöründeki istihdamın yarısını temsil eden 12 metrenin altındaki gemilerle çalışan küçük ölçekli kıyı balıkçılarını desteklemek Fon’un özel odak noktalarından biri olacaktır. 2014 yılında Ortak Balıkçılık Politikası'nın (CFP) reformundan bu yana, balık stoklarının sağlıklı seviyelere getirilmesinde, AB balıkçılık endüstrisinin kârlılığının artırılmasında ve deniz ekosistemlerinin korunmasında ilerleme kaydedilmiştir. Yeni Fon, bahse konu sosyo-ekonomik ve çevresel hedefleri desteklemeye devam edecektir.
Komisyon, 2014-2020 dönemine kıyasla denizcilik ekonomisi konusundaki desteğini güçlendirmeyi önermektedir. Denizcilik, bugün dünya çapındaki üretimi 1.3 trilyon Euro olarak tahmin edilen ve 2030 yılına kadar iki katına çıkabilecek olan yüksek potansiyelli bir ekonomik sektördür. Denizcilik fonu, yeni denizcilik pazarlarına, okyanus enerjisi ve deniz biyoteknolojisi gibi teknolojilere ve hizmetlere yatırım yapmaya olanak sağlayacaktır. Kıyı toplulukları, su ürünleri yetiştiriciliği ve kıyı turizmi de dâhil olmak üzere, tüm mavi ekonomi sektörlerinde yerel ortaklıklar ve teknoloji transferleri kurmak için daha fazla ve daha geniş destek alacaktır.
Birleşmiş Milletler, 2030 Sürdürülebilir Kalkınma Gündemi bağlamında, denizleri ve okyanusları daha emniyetli, daha güvenli, daha temiz ve daha sürdürülebilir bir şekilde yönetmeyi uluslararası düzeyde taahhüt etmiştir. Yeni Avrupa Denizcilik ve Balıkçılık Fonu, daha iyi uluslararası okyanus yönetimi için bu taahhütleri destekleyecektir. Fon ayrıca, deniz gözetimi, güvenlik ve sahil koruma işbirliğini geliştirmek için gerekli finansmanı da sağlayacaktır. (Kaynak: Avrupa Komisyonu)
Sendikalar, daha sosyal bir AB balıkçılık politikası için tartışma başlattı
“Sürdürülebilir balıkçılık nedir? Tabii ki balık stoklarını korumalıyız, fakat stokları korumakla her şey bitmiyor. Balığı denizden tabaklarımıza getiren insanların emniyetini, refahını ve çalışma koşullarını da dikkate almalıyız. Gerçek anlamda sürdürülebilir balıkçılık, sosyal olarak sürdürülebilir bir tedarik zincirine ihtiyaç duyar. Böylesi uluslararası bir sektör için bu, çalışanları korumaya yönelik uluslararası kurallar anlamına gelmektedir.”
Avrupa Taşımacılık İşçileri Federasyonu (ETF) ve Avrupa Gıda, Tarım ve Turizm Sendikaları Federasyonu (EFFAT), yukarıda ifade edilen soruları ele almak amacıyla AB Ortak Balıkçılık Politikası'nın geleceği hakkında ortak bir seminer düzenlediler. İspanya, Malaga'da gerçekleştirilen iki günlük etkinliğe işçiler, sendika aktivistleri, karar alıcılar ve uzmanlar katıldı.
Katılımcılar, balık ve balık ürünlerinde Avrupa pazarında karşılaşılan ve çalışma koşulları üzerinde büyük etkisi olan çeşitli konuları ele aldılar. Örneğin, birçok balıkçı kendi hesabına çalışmaktadır, bu da etkili bir şekilde örgütlenmeyi zorlaştırmaktadır. ETF’ye göre balıkçıların çıkarlarını temsil ettiğini iddia eden üretici örgütleri genellikle işletmeler tarafından yönetilmekte ve kar amacı gütmektedirler.
Seminerde Avrupa balık pazarının küresel etkisi vurgulanarak, şu görüşlere yer verildi: AB, balık ürünlerinin başlıca ithalatçısıdır ve Avrupa filoları ve yatırımcıları Avrupa sularının çok ötesinde bulunmaktadırlar. Tehlikeli ve zorlu çalışma koşulların hüküm sürdüğü bir sektörde, insana yakışır ve düzgünce uygulanan Avrupa kurallarının dünya çapında olumlu bir etkisi olabilir. AB'nin balık ürünleri için büyük bir pazar olarak sahip olduğu konumu, onu balıkçılık sektöründe yüksek sosyal standartlar için bir trend belirleyici haline getirebilir. (Kaynak: ETF)
Gemiadamlarının eğitim ve belgelendirilme kurallarının basitleştirilmesi ve güncellenmesine yönelik yeni tasarı
Avrupa Komisyonu, Üye Devletler tarafından verilen gemiadamı sertifikalarının karşılıklı olarak tanınması da dâhil olmak üzere, gemiadamlarının eğitim ve sertifikasyonu hakkındaki AB düzenleyici çerçevesinin basitleştirilmesi ve güncellenmesi için 24 Mayıs 2018 tarihinde bir yasa tasarısı kabul etti.
Avrupa Komisyonu’nun Ulaştırmadan sorumlu Bakanı Violeta BULC: “Avrupalı gemilerde çalışan gemiadamlarına yüksek düzeyde bir eğitim ve öğretim sağlamak deniz emniyeti için çok önemlidir. Tasarımız, gemiadamlarının eğitim gereklilikleri konusunda yüksek standartları sürdürecek ve eşit koşulları temin edecektir” dedi.
Tasarının temel amacı, kuralları Uluslararası Denizcilik Örgütü (IMO) tarafından kabul edilen Gemiadamlarının Eğitim, Belgelendirme ve Vardiya Standartları hakkındaki Uluslararası Sözleşmesi (STCW) ile uyumlaştırarak AB filosunda çalışan gemiadamlarının bilgi ve beceri seviyelerini korumaktır.
Tasarı ayrıca, üçüncü ülkeler tarafından düzenlenen gemiadamı sertifikalarının AB tarafından tanınmasına yönelik mevcut idari çerçevenin etkinliğini artırmayı da amaçlamaktadır. Tasarının, Üye Devletler tarafından düzenlenen gemiadamı sertifikalarının karşılıklı olarak tanınmasına yönelik taslak kapsamının hukuki açıdan netliğini artırması da beklenmektedir.
Bahse konu Tasarı, Avrupa Komisyonu’nun gemiadamlarının minimum eğitim seviyeleri hakkındaki 2008/106/EC numaralı Direktifini değiştiriyor ve AB Üye Devletleri arasında gemiadamı sertifikalarının karşılıklı tanınmasına ilişkin 2005/45/EC numaralı Direktifi yürürlükten kaldırıyor. (Kaynak: Avrupa Komisyonu)
Deniz taşımacılığı kadınlar için daha cazip hale getirilmeli
Avrupa Taşımacılık İşçileri Federasyonu (ETF) ve Avrupa Topluluğu Armatörler Birliği (ECSA), kadınların Avrupa'daki denizcilik sektörüne katılımını arttıracak olası çözümleri 26 Haziran’da ele aldılar.
Toplumsal cinsiyet eşitliği, AB'nin sürdürülebilir ve kapsayıcı büyümeye yönelik temel değerlerinin kalbinde yer almasına rağmen, hâlihazırda AB filosu için mevcut denizcilik işgücünün sadece % 2'si kadınlardan oluşmaktadır.
Tartışmalar, kadınlar için denizcilik eğitimi ve kariyer gelişimine ve aynı zamanda denizcilik sektöründe kadınların işe alınması ve istihdamlarının sürdürülmesine odaklandı. ETF ve ECSA temsilcilerinin yanı sıra, Avrupa Komisyonu (Değişim Platformu), Avrupa Ekonomik ve Sosyal Konseyi, Birleşik Krallık Ticaret Filosu Eğitim Kurulu, Fransa ve İngiltere'den ulusal idareler, Paris Descartes Üniversitesi'nden araştırmacılar ve Avrupa Demiryolu ve Altyapı Şirketleri Topluluğu (CER) gibi çok çeşitli kurumlardan katılımcıların da yer aldığı toplantıda diğer sektörlerden iyi uygulamalar paylaşıldı.
ECSA Genel Sekreteri Martin DORSMAN; “Eğer Avrupa'da güçlü, refah ve sosyal açıdan sürdürülebilir denizcilik topluluğu istiyorsak, cinsiyet çeşitliliği denizcilik endüstrisine yeni yetenekleri çekmek ve bu yetenekleri denizcilik endüstrisinde tutmak için ana prensip olmalıdır. Üst düzey pozisyonlardaki kadın rol modelleri, kadınların geleneksel olarak erkek egemenliğinde bulunan bu sektörde yer sahibi olduğuna dair bir mesaj göndermeye yardımcı olabilir” dedi.
ETF Deniz Taşımacılığı temsilcisi Tonka CUPIÇ, “Sektöre daha fazla kadın çekmek için herkes için çalışma koşullarını iyileştirmeliyiz. İş ve aile yaşamının uzlaştırılması ve tacizin önlenmesi, hem işe alımların hem de daha fazla kadın denizcinin sektörde muhafaza edilmesinin ve taşımacılıkta kariyer geliştirmesinin anahtarıdır” dedi.
26 Haziran’daki toplantı, paydaşların kadın istihdamı konusunda birlikte çalışmaya istekli olduklarını ve ortak eylem için somut öneriler bulmaya yönelik ilk adımı attıklarını kanıtlamıştır. (Kaynak: ETF)
Denizcilik birlikleri, denizcilerin zihinsel sağlıklarını destekleme sözü veriyor
Her yıl 25 Haziran’da kutlanan Dünya Denizciler Günü’nün bu yılki teması denizcilerin refahıydı. IMO’nun belirlediği bu temaya cevaben, ECSA, İngiltere Deniz Ticaret Odası ve Hollanda Kraliyet Armatörler Birliği her biri ayrı ayrı, denizcileri zihinsel sağlık kurumlarına, dinsel hizmetlere ve destek ağlarına yönlendirecek web sayfalarını faaliyete geçirdiler. Söz konusu girişim, Yale Üniversitesi ve Sailor's Society’nin 1000’in üzerinde denizciyle yaptığı ve denizcilerin yüzde 26'sının “bunalımlı, depresif ya da umutsuz” hissettiklerini belirttiği bir araştırmayı takip ediyor.
İngiltere Deniz Ticaret Odası ve denizci sendikaları, denizcilik şirketlerine kendi denizcilerinin zihinsel sağlıklarını nasıl proaktif bir şekilde destekleyebilecekleri konusunda ayrıntılı bir rehberliği Mayıs 2018'de başlattı.
İngiltere Deniz Ticaret Odası’nın sözcüsü Jonathan ROBERTS şunları söyledi:
“Denizde bir kariyer sahibi olmak, olağanüstü beklentiler ve fırsatlar ile birlikte anılır ve bizler de sektörümüze büyük yetenekler istihdam etmek konusunda iddialı olmalıyız. Ancak, bazı durumlarda denizciliğin insanları yalnız ve izole hissettirebileceğini kabul etmeliyiz. Bu web sayfalarını faaliyete geçirerek, denizcilerin onların taraflarında olduğumuzu bilmelerini sağlıyoruz”.
ECSA Genel Sekreteri Martin DORSMAN da konu ile ilgili olarak şunları söyledi: “Denizcilik eşsiz bir meslektir ve gemi sahipleri okyanus ve denizlerde sıklıkla değişen ve bazen zorlu koşullarda mal ve insanları taşıyan gemileri çalıştırmak için son derece yetenekli ve motive olmuş insanlara itimat etmektedir. Deniz taşımacılığının yılın 365 günü günde 24 saat sorunsuz bir şekilde devam etmesini sağlayan kadın ve erkeklere çok saygı duyuyoruz ve onların refahını desteklemek için elimizden geleni yapmak istiyoruz.”
Hollanda Kraliyet Armatörleri Birliği (KVNR) Genel Müdürü Annet KOSTER şunları söyledi: “Modern bir ticaret gemisi, dünyanın dört bir yanında değerli yükleri teslim etmek için denizler arasında güvenle seyreden sorumlu, bağımsız ve iyi eğitilmiş bir mürettebata ihtiyaç duyar. Bu iş, denizcilerin evlerinden ve ailelerinden uzakta çalışmalarını gerektirir. Bu nedenle, sadece denizcilere teşekkür etmek için değil, aynı zamanda bu muhteşem sektör hakkındaki farkındalığı artırmak ve gençleri bir denizcilik kariyeri konusunda motive etmek için de her yıl 25 Haziran'da Denizciler Günü'nü kutlarız. ”
01.01.2018 – 05.07.2018 tarihleri arasındaki Paris MOU kapsamında Türk bayraklı gemi tutulmaları
01.01.2018 – 05.07.2018 tarihleri arasında Paris Memorandumu (Paris MOU) üye limanlarında 3 Türk Bayraklı gemi (Belçika-Anvers; Yunanistan-Kos, Yunanistan-Rodos Adası) tutulmuştur. Türk Bayraklı gemi tutulmalarına ilişkin detaylı bilgiler Odamız web sayfasında yer almaktadır.
Hazırlayan ve İngilizceden tercüme eden: Selin YELESER, İMEAK DTO Dış İlişkiler Yetkilisi