NİSAN 2018                                                                   Ana Sayfa
E Bülten
Haberler Sirküler Bültenler Deniz Ticareti Dergisi

SEKTÖRDEN HABERLER

Türkiye, HNS Sözleşmesi 2010 Protokolü’nü imzaladı

 

​Uluslararası Denizcilik Örgütü IMO'nun HNS Sözleşmesi 2010 Protokolü, tehlikeli ve zararlı maddelerin deniz yoluyla taşınmasından kaynaklanan zararın tazmini ve sorumluluğu konusunda uluslararası standartlar ortaya koymaktadır.

HNS 2010 Protokolü'nü kabul eden ülkemiz onay belgesini 23 Nisan 2018 tarihinde IMO Genel Sekreterliğine teslim etti. Ülkemizin yanı sıra Kanada da HNS 2010 Protokolü'ne taraf olan ülkeler arasına katıldı.

HNS Sözleşmesi'nin yürürlüğe girmesi için en az 12 ülke tarafından kabul edilmesi ve bu ülkelerin yıllık bazda bildirdiği HNS kargo verilerinin tonaj ve miktar açısından belirli kriterleri yerine getirmesi gerekmektedir. Buna göre, bildirilen kargonun bir önceki yıla ait genel hesap içindeki payı en az 40 milyon ton olmalıdır.

HNS 2010 Protokolü Kanada, Norveç ve Türkiye tarafından kabul edilmiştir. Bu üç ülkenin bildirdiği kargo miktarı 28.7 milyon tondur ve Sözleşme'nin yürürlüğe girmesi gerekli oranın neredeyse %72'sini karşılamaktadır.

Devamı İçin Tıklayın

IMO MEPC (72) deniz taşımacılığı için iklim değişikliği stratejisini kabul etti

 

​9-13 Nisan 2018 tarihlerinde IMO'nun Londra'daki merkezinde toplanan IMO Deniz Çevresini Koruma Komitesi (MEPC, 72), gemilerden kaynaklanan sera gazı emisyonlarının azaltılmasına yönelik ilk stratejiyi kabul etti. Söz konusu stratejiye göre, yıllık sera gazı emisyonlarının 2050 yılında 2008'e oranla %50 azaltılması ve daha uzun vadede tamamen ortadan kaldırılması hedefleniyor. Paris İklim Anlaşması'nın hedefleriyle paralel olarak geliştirilen ilk stratejinin 2023 yılına kadar düzenli bir şekilde takip edilip güncellenmesi planlandı.

Komite, gemilerden kaynaklanan sera gazı emisyonlarının azaltılması için kurulan Çalışma Grubu'nun 2018'in ilerleyen aylarında dördüncü kez toplanmasına karar verdi. Çalışma Grubu, ilk stratejinin gelişimini izlemek amacıyla bir eylem planı hazırlayacak ve sera gazlarının azaltılmasıyla ilgili kaydedilen gelişmeleri açıklayan bir raporu 22-26 Ekim 2018 tarihindeki MEPC 73 oturumunda sunacaktır. İlk strateji kapsamında belirlenen hedefler haberimizin devamında yer almaktadır.

Devamı İçin Tıklayın

2050 Yılına Kadar CO2 Emisyonlarını % 50 Azaltma Hedefi: “Hükümetler, IMO’nun büyük bir hedef belirlediğini kabul etmelidir”

 

​Uluslararası Deniz Ticaret Odası (ICS) Başkanı Esben Poulsson, 26 Nisan 2018 günü Singapur Denizcilik Haftası'nda bir konuşma yaptı ve IMO'nun deniz taşımacılığından kaynaklanan sera gazı emisyonlarını azaltmaya yönelik aşamalı stratejisini ele alarak bu stratejinin bölgesel tedbirleri savunan tarafları bu kararlarından vazgeçirebilecek yeterlilikte olması gerektiğini ifade etti.

ICS Başkanı, IMO stratejisini açıklarken şu verileri kullandı: IMO stratejisi, deniz taşımacılığının sebep olduğu sera gazı emisyonlarını, 2008 yılıyla karşılaştırıldığında, 2050'ye kadar en az % 50 azaltmayı öngörmektedir. Aşama aşama ilerleyecek plana göre, yine 2008 yılıyla karşılaştırıldığında, verimlilik oranlarında 2030 yılına kadar % 40; 2050 yılına kadar % 70 civarında bir iyileşme beklenmektedir. Böylece, tüm denizcilik sektörü, Birleşmiş Milletler'in (BM) 1.5 derece iklim değişikliği hedefiyle uyumlu olarak tamamen sıfır-karbon konumunda olacaktır. 

Poulsson, "Denizcilik sektörü, bahaneler yarattığı yönünde haksız olarak eleştirilmektedir. Fakat yeni IMO stratejisi, denizcilik sektörünün, koyduğu hedefler bakımından dünya ekonomisinin geri kalanının çok ötesinde olduğunu açıkça göstermektedir," yorumunda bulundu.

Devamı İçin Tıklayın

Deniz taşımacılığından kaynaklanan karbon emisyonları 2035'te sıfırlanabilir

 

​OECD bünyesindeki Uluslararası Taşımacılık Forumu tarafından yayınlanan yeni bir rapora göre, halihazırda bilinen tüm teknolojiler uygulandığı takdirde deniz taşımacılığından kaynaklanan karbon emisyon miktarı 2035 yılında neredeyse tamamıyla sıfırlanabilir. Deniz taşımacılığı kaynaklı emisyonlar küresel toplam emisyonların 10'da birini oluşturuyor.

Araştırmada incelenen dört farklı karbonsuzlaştırma patikasıyla, halihazırda öngörülen 2035 yılı uluslararası deniz taşımacılığı karbon emisyon miktarı yüzde 82 ile yüze 95 arasında azaltılabilir. Bu azaltım, 185 kömürlü termik santralin yıllık emisyon miktarına eşdeğer. Rapor, bu senaryoların gerçekleşebilmesinde hükümetlerin temel rol oynayacağına vurgu yapıyor.

Uluslararası Taşımacılık Forumu Liman ve Gemicilik Uzmanı Olaf Merk: "Deniz taşımacılığının karbonsuzlaştırılma patikasının netlik kazanması değişimin önünü açacaktır. Bu yüzden sıfır karbonlu deniz taşımacılığına geçişin hızlandırılmasında hükümetler tarafında yapılacak net yönlendirmeler temel rol oynamaktadır" açıklamasında bulunuyor. Raporda yer alan önerileri haberimizin devamında bulabilirsiniz. 

Devamı İçin Tıklayın

Okyanuslardaki azot birikmesi hakkında yeni bir rapor yayımlandı

 

​Birleşmiş Milletler'e danışmanlık yapan 'Deniz Çevresini Korumada Bilimsel Yaklaşımları Araştıran Birleşik Uzman Grubu (GESAMP)', sulardaki azot döngüsünün insan faaliyetlerinin sonucundan nasıl etkilendiğine dair bir rapor hazırladı.

Günümüzde suda reaktif biçimlere dönüşen atmosferik azot girdilerinin, 1850 yılıyla karşılaştırıldığında hemen hemen dört kat daha fazla olduğu tahmin ediliyor. Özellikle fosil yakıtların yakılması veya yoğun tarım etkinlikleri nedeniyle yağmurlar veya toz yağmurlarından sonra, azot birikmesinde artış yaşanmaktadır. Güneydoğu Asya, Avrupa ve Kuzey Amerika gibi atmosferik emisyonların yüksek olduğu alanlarda insan kaynaklı olarak sularda biriken reaktif azot oranı çok daha yüksektir.

GESAMP raporuna göre, insan kaynaklı mevcut azot emisyonları 2050'ye kadar küresel çapta aynı düzeyde seyredebilir, fakat Kuzeybatı Pasifik ve Kuzey Hint Okyanusu özellikle araştırılması gereken yerler arasında dikkat çekiyor. Bu sularda yoğun bir azot birikmesi yaşanıyor ve gelecekte yaşanabilecek ciddi değişmeler hem bölgesel hem küresel ölçekte büyük bir etki yaratabilir. Akdeniz ve Kuzey Atlantik de artan azot birikmeleri nedeniyle daha fazla araştırılması gereken alanlar olarak kabul edilmektedir.

Devamı İçin Tıklayın

Denizlerde Bütünleşik Kirlilik İzleme Projesi Çalışmaları

 

​Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu Başkanlığı Marmara Araştırma Merkezi Başkanlığı'nca yürütülmekte olan bir deniz projesi kapsamında;  "Denizlerde Bütünleşik Kirlilik İzleme Projesi" çalışması yapılacak olup, söz konusu çalışma Karadeniz, Marmara Denizi ve Boğazlar, Akdeniz ve Ege Denizi olmak üzere tüm denizlerimizde gerçekleştirilecek ve bu proje kapsamında Marmara Denizi, İzmit Körfezi ve İstanbul Boğazı'nda 24 Nisan – 25 Mayıs 2018 tarihleri arasında çalışmalar yapılacaktır. Detaylı bilgiler haberimizin devamında yer almaktadır.  

Devamı İçin Tıklayın

Gemiadamı Cüzdanı hk.

 

​Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı Deniz ve İçsular Düzenleme Genel Müdürlüğü'nün 27.03.2018 tarih ve E.23925 sayılı yazısı ile özetle;

Pasaport yerine geçen vesikalar arasında sayılan Gemiadamı cüzdanı için Emniyet Müdürlükleri tarafından yürütülen tasdik işlemlerinin kaldırıldığı ve cüzdanlar düzenlenmeden önce ilgililerin, pasaport veya vesika verilmesi yasak olan hallerin belirtildiği Pasaport Kanununun 22 inci maddesi kapsamındaki durumlarını yetkili merciden teyit edilmesi zorunluluğu getirildiği,

Bu itibarla, Pasaport Kanunu kapsamında Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığınca düzenlenen gemiadamı cüzdanlarının pasaport yerine kullanılan vesika olması göz önüne alınarak,   02 Nisan 2018 tarihinden itibaren ilk kez gemiadamı cüzdanı almak için başvuranlar ile zayi, yıpranma ya da süre bitimi nedeniyle gemiadamı cüzdanını yenilemek isteyen gemiadamlarının başvurularının alınması için öncelikle İlgi yazı ekinde gönderilen il/ilçe Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Müdürlüklerine yönlendirilmeleri gerektiği,

Bu şekilde gemiadamı cüzdanı almak için başvuru yapacak gemiadamlarının il/ilçe Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Müdürlüklerine giderek parmak izi kaydı vereceği, bu sırada Pasaport Kanununun 22 inci maddesinde sayılan sakınca sorgularının yapılacağı, Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Müdürlüklerince verilecek parmak izi kayıt belgelerinde sakınca sorgulama sonucunun da yer alacağı, bu şekilde Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Müdürlüklerince verilen ve sakınca sorgulamaları sonucunda sakınca olmadığı ibaresi de bulunan parmak izi kayıt belgelerini Liman Başkanlıklarına ibraz eden gemiadamlarının başvurularının kabul edilebileceği,

Bu kapsamda, 02 Nisan 2018 tarihi itibariyle Liman Başkanlıklarına yapılacak olan ilk kez gemiadamı cüzdanı almak için başvuranlar ile zayi, yıpranma ya da süre bitimi nedeniyle gemiadamı cüzdanını yenileme talebi içeren başvuruların, yukarıda belirtilen kriterler çerçevesinde kabul edilerek işlemlerin gerçekleştirilmesi ve gerekli duyuruların yapılması istenmektedir.

Devamı İçin Tıklayın

Nefes Kredisi 2018

 

​TOBB'un 03.04.2018 tarih ve 5511 sayılı yazısı ile;

TOBB öncülüğünde, oda ve borsaların güçlü desteği ile yeniden başlatılan Nefes Kredisi projesi kapsamında geçerli olacak şartların ve oda/borsalarca yapılması gerekenlerin 30.03.2018 tarih ve 5385 sayılı yazıları ile odalara bildirildiği, 31 Mart 2018 Cumartesi günü Sayın Başbakan Binali Yıldırım'ın katılımlarıyla İzmir'de gerçekleştirilen Nefes Kredisi Protokolü İmza Töreni ve Tanıtım Toplantısı esnasında Sayın Başbakanın talimatlarıyla Nefes Kredisi'nde birtakım değişiklikler yapıldığı belirtilmektedir. Söz konusu değişikliklere ilişkin özet bilgi haberimizin devamında yer almaktadır.

Devamı İçin Tıklayın