Avrupalı armatörler gelecek beş yıl için AB denizcilik politikası önceliklerini açıkladı
Avrupa Topluluğu Armatörler Birliği (ECSA), birliğin beş yıl boyunca uluslararası ve Avrupalı düzenleyicilerle ilgili faaliyetlerini yönlendirecek olan AB denizcilik politikası için stratejik önceliklerini ortaya koymuştur.
120’den fazla sektör temsilcisi, denizcilik sektörünün dünya çapında ve Avrupa düzeyinde karşılaştığı zorlukları ve fırsatları ele almak üzere Brüksel'de üst düzey bir etkinlikte bir araya gelmiştir.
ECSA Başkanı Panos Laskaridis, anılan etkinlikte Avrupa denizciliğinin stratejik önemini destekleyen bir sunum yapmıştır. IMO Genel Sekreteri Kitack Lim ve AB Mobilite ve Ulaştırma (DG MOVE) Genel Müdür Yardımcısı Maja Bakran’ın açılış konuşmalarının ardından, ECSA üyeleri ve panelistleri AB ve uluslararası düzeyde rekabet edebilirlik, ticaretin kolaylaştırılması, karbonsuzlaştırma, inovasyon ve insan unsuru gibi AB deniz taşımacılığı için önem teşkil eden meseleleri ele almışlardır.
Özellikle karbonsuzlaştırma sorununu vurgulayan IMO Genel Sekreteri Kitack Lim şunları söylemiştir: “Gemilerden kaynaklanan sera gazı emisyonlarının azaltılmasına ilişkin IMO başlangıç stratejisinin kabul edilmesi ve % 0,50 sülfür sınırının yürürlüğe girmesi, gezegenin ve canlıların refahına büyük katkı sağlayacaktır. Bu bağlamda, tüm paydaşların gösterdiği uyum ve işbirliği, özellikle de denizcilik sektörünün düzenleme sürecinde oynadığı olumlu rol çok değerlidir ve takdir edilmektedir. [2019] senesinin, çalışmalarımız ve hazırlıklarımız açısından ne denli önemli olduğunu vurgulayabilmem mümkün değildir. Sizi temin ederim ki, IMO bu sene, başlangıç stratejisinin takip eylemlerini uygulamaya ve IMO 2020 yürürlüğe girmeden tüm belirsizlikleri gidermeye odaklanmaktadır.”
ECSA Başkanı Panagiotis Laskaridis de konu ile ilgili olarak şunları söylemiştir: “Avrupa, denizcilik mirasıyla gurur duymalıdır. AB deniz taşımacılığı sektörü, AB'nin en önemli jeostratejik varlığıdır ve mevcut zorlukları Avrupa için bir büyüme fırsatına dönüştürmek konusunda kararlıdır. Politika çerçevesi, rekabetçi olmamıza izin verir ve bizi teşvik ederse, bu durumu koruyabiliriz.” Kitack Lim'in karbonsuzlaştırma mücadelesine atıfta bulunan Laskaridis,“Bu mücadeleyi benimsiyoruz ve daha yeşil bir gelecek için küresel liderliğe kendimizi adıyoruz. Sürdürülebilir potansiyelimizi gerçekleştirmek için çok çalışıyoruz ve Avrupa kurumlarından Ar-Ge desteği talep ediyoruz “ demiştir.
ECSA, denizcilik politikası öncelik alanları olarak; AB serbest ticaret politikasını destekleyen ve yayılmakta olan korumacı politikalara karşı çıkan bir ticaret anlayışını, AB deniz sektörünün küresel alandaki rekabet kabiliyetinin arttırılmasını, karbon kirliliğinin ve sera gazı emisyonlarının olmadığı bir gelecek için geliştirilmiş çevre ve iklim stratejisini, AB sınırları içindeki deniz yolu ile yük ve yolcu taşımacılığının daha güvenli, kolay ve verimli hale getirilmesini ve denizciliğin iç piyasadaki payının arttırılmasını, inovasyon ve dijitalleşmenin desteklenerek geliştirilmesini ve yetenekli insanların keşfedilmesine ve mevcut çalışanların yeteneklerinin geliştirilmesine odaklı bir insan kaynakları stratejisini belirlemiştir.
ECSA’nın 2019-2024 önceliklerine buradan ulaşılabilmektedir. (Kaynak: ECSA)
Avrupalı armatörler, 2019 Dünya Kadınlar Günü'nü kadınlar için çalışma taahhütlerini yenileyerek kutladılar
Avrupalı armatörler, kadınların sosyal, ekonomik, kültürel ve politik başarılarını kutlayan küresel bir gün olan 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü kutladır. Birleşmiş Milletler (BM) tarafından belirlenen 2019 yılı Kadınlar Günü teması “Eşit düşün, akıllı inşa et, değişim için yenilik yap” olmuştur. ECSA, Uluslararası Denizcilik Örgütü (IMO)’nun “Denizcilik Topluluğunda Kadınları Güçlendirmek” 2019 Dünya Denizcilik Günü temasıyla denizcilikteki kadınlara odaklanmasını desteklemektedir. Böylece, IMO’nun Denizcilikte Kadınlar programına ve Birleşmiş Milletlerin toplumsal cinsiyet eşitliğine ilişkin Sürdürülebilir Kalkınma Hedefi 5'in gerçekleştirilmesine 2019 yılı boyunca yeniden odaklanılması hedeflenmektedir.
ECSA üye birlikleri ayrıca, Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO)’nun Mart ayında yapılan ve kadınların denizde çalışmalarını teşvik etme yollarını ele alan üçlü toplantısında da kilit rol oynamıştır. Toplantıda, işe alım kampanyalarının kadın başvuru sahiplerini teşvik etmesi gerektiği ve kadın denizcilere saygı duyulan ve katkılarının değer gördüğü bir gemi ortamının sağlanması gerekliliği vurgulanmıştır.
ECSA 2018 yılı boyunca, deniz taşımacılığı endüstrisini kadınların çalışması için daha cazip ve daha güvenli bir yer haline getirmek ve taşımacılık sektöründe kadın ve erkekler için eşit fırsatları teşvik etmek için adımlar atmıştır. Bu bağlamda Haziran ayında bir çalıştay düzenleyen ECSA, kadınların deniz taşımacılığına katılımını artırmak için ulusal düzeyde başarılı girişim ve iyi uygulama örneklerini bir araya getirmektedir.
ECSA Genel Sekreteri Martin Dorsman “Endüstriyel büyüme için çeşitlilik gereklidir. Çeşitlilik sadece kendi başına değil, bir endüstriyi ilerleten becerileri de beraberinde getirdiği için önemlidir. Deniz taşımacılığı da farklı değildir. Bununla birlikte, içinde bulunduğumuz dönem, şirketlerin dijitalleşme ve inovasyon çağından etkilenerek alternatif çalışma şekilleri aradıkları bir zamandır. Bu da, daha fazla kadını denizcilik endüstrisine çekmek için bir fırsat sunmaktadır. Denizciliğin ihtiyaç duyduğu yetenekleri istihdam edebilmesi için imajını ‘çeşitli, genç, uyarlanabilir ve dijital’ olacak şekilde değiştirmesi gerekiyor” demiştir.
ECSA Deniz Taşımacılığı Sektörel Sosyal Diyalog sözcüsü Tim Springett de konu ile ilgili olarak şunları söylemiştir: “Güçlü, gönençli ve sosyal açıdan sürdürülebilir bir Avrupa denizcilik endüstrisi, toplumsal cinsiyet çeşitliliğini ve fırsat eşitliğini teşvik ederek büyük fayda sağlayacaktır. Kadınlar da dâhil olmak üzere sektöre daha fazla yetenek kazandırmak ve bu yetenekleri sektörde tutmak için daha fazlasını yapmamız gerekiyor. Ulusal birliklerimiz ve denizcilik şirketlerimiz, AB'de çalışmayı teşvik etmek ve kadınları sektöre çekmek için, zorbalık ve tacizi sıfır toleransla ortadan kaldırmaya çok önem veriyor. Bu konuda; İngiltere, Danimarka ve İsveç'teki üyelerimiz tarafından gerçekleştirilmiş bazı örnekler bulunmaktadır. Sektörün samimi, açık ve yenilikçi bir sektör haline gelmesi için denizcilik endüstrisindeki tüm paydaşların daha fazlasını yapması gerekmektedir. 2019 IMO denizcilik yılı boyunca, taahhütlerimizi daha da ilerletmek için sabırsızlanıyoruz.” (Kaynak ECSA)
EMSA “Yeni Avrupa Çevre Mütabakatı” konulu bir çalıştay düzenledi
23 AB ülkesinden ve sahil güvenlikle ilgili 53 kuruluştan 90’ın üzerinde temsilci 27-28 Şubat 2019 tarihinde Avrupa Deniz Emniyeti Ajansı (EMSA)’da düzenlenen “Yeni Avrupa çevre mütabakatı” çalıştayına katılmıştır. Çalıştay, EMSA ve Avrupa Sahil Güvenlik Fonksiyonları Forumu'nun (European Coast Guard Functions Forum) İtalyan başkanlığı tarafından düzenlenmiştir. Çalıştaya Avrupa Komisyonu, Avrupa Balıkçılık Kontrol Ajansı (EFCA) ve Avrupa Sınır ve Sahil Güvenlik Ajansı (Frontex)’ten ve ayrıca Ramoge[1], Helcom[2] ve Bonn Anlaşması[3] gibi bölgesel kuruluşlardan temsilciler katılmıştır. Çalıştay; risk değerlendirmesi ve eğitim-öğretim perspektifinden deniz kirliliğini önleme, müdahale etme ve yaptırım uygulama konularına odaklanmıştır. Çalıştayda katılımcılar; bölgesel araçlar geliştirerek, veri paylaşımı ve entegrasyonunu artırarak ve yasal boşlukları doldurarak hem insan hem de varlık kaynakları açısından riskin yönetilmesi ihtiyacını vurgulamışlardır. Çalıştayda ayrıca Sektörel Yeterlilik Çerçevesi (SQF); eğitim planlarının uygulanması ve sahil güvenlik fonksiyonlarında işbirliği için değerli bir araç olarak vurgulanmıştır. Mevcut en iyi uygulamaların ve teknolojik gelişmelerin bir araya getirilmesiyle sona eren Çalıştayda, daha fazla sektörler arası işbirliğine ihtiyaç duyulduğunun altını çizilmiştir. (Kaynak: EMSA)
Denizlerdeki patlamamış mühimmatlar endişe yaratıyor
Avrupa Komisyonu, Avrupa Dış Eylem Servisi (European External Action Service) ile işbirliği içinde, denizdeki patlamamış mühimmat sorunları hakkında bir toplantıyı Şubat ayında Brüksel’de düzenlemiştir.
Deniz tabanına atılmış patlamamış mühimmat tüm dünyada artan bir endişe yaratmaktadır. Avrupa'da bu sorun özellikle Adriyatik-İyonya, Kuzey Denizi ve Baltık Denizi'nde hissedilmektedir. Batık mühimmat, özellikle sülfür hardal, sinir gazı ve levisit gibi kimyasal maddeler içerdiğinden, artan güvenlik, emniyet ve çevre riski oluşturmaktadırlar. Sızıntı, deniz ekosistemleri ve muhtemelen insan sağlığı için tehdit oluşturabilmektedir. Patlamamış mühimmat, atık sahalarındaki mavi faaliyetlerin gelişimini engelleyerek mavi ekonomi fırsatlarını sekteye uğratabilmektedir.
Etkinliğe Üye Devletlerden, bölgesel ve uluslararası kuruluşlardan, araştırmacılardan ve diğer ilgili paydaşlardan temsilciler katılmıştır. (Kaynak: Avrupa Komisyonu)
Dünya Bankası ve Avrupa Komisyonu yeni araçlarla mavi ekonomiyi destekliyor
Dünya Bankası ve Avrupa Komisyonu, Mavi Ekonomi Geliştirme Çerçevesini (Blue Economy Development Framework - BEDF) başlatmıştır. Çerçeve, uluslararası okyanus yönetimi alanındaki bir yenilik olup, iklim değişikliğine karşı dayanıklılık sağlamakta ve gelişmekte olan kıyı devletlerinin farklı ve sürdürülebilir mavi ekonomilere geçişine yardımcı olmaktadır.
Bahse konu geçiş, deniz çevresi ve okyanus sektörleri hakkında verilerin ve tecrübelerin toplanmasıyla başlamaktadır. Bu nedenle BEDF'nin ilk çıktısı, mavi büyümeyi mümkün kılacak veya kısıtlayabilecek koşulların kapsamlı bir analizi olacaktır. Bunlar ekolojik, ekonomik veya sosyal faktörlerin yanı sıra politika ve düzenleyici ortamla da ilgilidir.
Söz konusu analiz sürecinin sonuçları; siyasi, mali ve idari reformların hazırlanması, mavi ekonomi sektörlerinden değer elde etme fırsatlarının belirlenmesi ve stratejik finansal yatırımların belirlenmesi konularında hükümetlere bir yol haritası sunacaktır.
Kısaca BEDF, kıyı devletlerine ve bölgelerine, kıyı ve okyanus kaynakları için kanıta dayalı yatırım ve politika reformu planları geliştirmeleri konusunda yardımcı olacaktır.
2019'da BEDF üç kıyı ülkesinde denenecektir: Hindistan, Vietnam ve Kiribati. Diğer potansiyel bölgesel odaklanma alanları Güney Atlantik, Güneydoğu Asya ve diğer Gelişmekte Olan Küçük Ada Ülkeleri'ndedir. (Kaynak: Avrupa Komisyonu)
Dijital gemi yoğunluğu haritaları kullanımda
Avrupa Deniz Gözetim ve Veri Ağı (The European Marine Observation and Data Network - EMODnet) İnsan Faaliyetleri ekibi, Ortak Araştırma Merkezi (Joint Research Centre - JRC) ile istişare ederek, gemi yoğunluk haritalarını geliştirmek için özel bir yöntem geliştirmiştir.
Yeni EMODnet dijital gemi yoğunluğu haritaları, Avrupa sularındaki gemi hareketi modellerinin ve deniz trafiği dağılımının görselleştirilmesine yardımcı olacaktır. Bu, kullanıcıların 2017 yılı için gemi tipine göre aylık bileşik haritalara erişmelerini sağlamaktadır. EMODnet “Human Activities” portalından ticari ve ticari olmayan amaçlarla haritaları görüntülemek, indirmek, işlemek ve kullanmak ücretsizdir.
Böylece; denizcilikten kaynaklanan emisyonları izleyen, boru hatlarını ve kabloları döşemek için en iyi rotaları belirleyen, balıkçılığın deniz tabanı üzerindeki etkilerini değerlendiren veya açık deniz rüzgâr çiftliklerinin planlanmasından sorumlu olan kişiler ilk kez masaüstlerinde gemi faaliyeti haritalarına sahip olabilmektedirler.
Şimdilik, haritalarda mevcut olan veriler 2017'yi kapsamaktadır; ancak 2018 verilerinin bu yılın sonlarında mevcut olacağı bildirilmektedir. Güncellemeler mevcut olduğunda kısa süre içerisinde portalda yayınlanacaktır. (Kaynak: Avrupa Komisyonu)
EMSA, gemi yakıtında % 0.50 sülfür üst limitine dair farkındalığı artırıyor
EMSA, 13-14 Şubat 2019 tarihlerinde, Avrupa Komisyonu’nun Çevre Genel Müdürlüğü’yle (DG Environment) ortak bir Çalıştay düzenlemiştir. 2020 sülfür üst limiti uygulaması hakkındaki Çalıştay, Akdeniz havzasını paylaşan ülkelerden ve Akdeniz Bölgesel Deniz Kirliliği Acil Müdahale Merkezi (Rempec) ve Helcom gibi bölgesel kuruluşlardan temsilcileri bir araya getirmiştir. Helcom ve Hollanda'nın Baltık Denizi'ndeki Sülfür Emisyonu Kontrol Bölgesine (SECA) dair paylaştığı deneyimler, emisyonların azalmasının sağlık açısından olumlu sonuçlar ortaya koyduğunu göstermektedir. Rempec, Fransa ve bağımsız bir araştırma şirketi tarafından da, Akdeniz'deki potansiyel bir Emisyon Kontrol Alanında yürütülen fizibilite çalışmalarına dayanarak teşvik edici benzer sonuçlar paylaşılmıştır. Katılımcılar, Akdeniz’deki yeni bir Emisyon Kontrol Bölgesinin maliyetinden ziyade, faydasına yönelik algıda yavaş ama istikrarlı bir değişim olduğunu kabul etmişler ve tartışmaları bu yönde sürdürmeye karar vermişlerdir. (Kaynak: EMSA)
01.01.2019 – 19.02.2019 tarihleri arasındaki Paris MOU kapsamında Türk bayraklı gemi tutulmaları
01.01.2019 – 19.02.2019 tarihleri arasında Paris Memorandumu (Paris MOU) üye limanlarında 1 Türk Bayraklı gemi (İspanya – Santander) tutulmuştur. Türk Bayraklı gemi tutulmalarına ilişkin detaylı bilgiler Odamız web sayfasında (http://www.denizticaretodasi.org.tr/sayfalar/gemitutulmalari.aspx ) yer almaktadır.
[1] Fransa (Saint Rafael), Monako ve İtalya (Genova) arasında gerçekleştirilen ve Akdeniz kıyı bölgelerindeki deniz kirliliğini sınırlandırabilmek adına bir kontrol bölgesi kurmak için yapılan anlaşmadır. Amaçları; kirliliği sınırlandırmak, biyo-çeşitliliği korumak, kıyı ve deniz çevresi ile ilgili farkındalık yaratmaktır.
[2] Helsinki Konvansiyonu (Helcom), Baltık Denizi’ni her türlü kirlilikten korumak ve deniz çevresini iyileştirmek üzere kurulmuştur. Baltık Deniz’inde iyi bir ekolojik durum elde etmek ve geniş bir yelpazede ekonomik ve sosyal faaliyetlerin sürdürülebilirliğini sağlamak adına biyolojik çeşitliliğin dengeli bir şekilde var olduğu sağlıklı bir Baltık Denizi çevresi oluşturmayı amaçlamaktadır.
[3] Kuzey Denizi ülkeleri ve Avrupa Birliği’nin; Kuzey Denizi’nde denizcilik kazalarının, gemilerin ve açık denizde gerçekleştirilen yüklemelerin neden olduğu kirlilikle savaşmak için birlikte çalışmak adına yapılmış bir sözleşmedir.
Prepared and translated by Emre ERDOGAN, Foreign Affairs Unit Selin YELESER, İMEAK DTO Dış İlişkiler Müdürü