NİSAN 2019 AB BÜLTENİ

EUCISE2020: daha kolay bilgi paylaşımı sayesinde daha emniyetli denizler

Avrupa güvenlik araştırma projesi EUCISE2020'nin son konferansının yapıldığı tarih olan 27 Mart 2019’dan bu yana daha emniyetli denizlere ve daha emniyetli bir Avrupa’ya bir adım daha yaklaşıldığı belirtilmektedir. Proje, çok sayıdaki idare ve bu idarelerin Bilgi ve İletişim Teknolojileri altyapısı farklı bir dil (insan veya dijital) konuştuğunda bile, denizcilik denetimi konusunda Avrupa koordinasyonunun nasıl gerçekleştirilebileceğini göstermiştir.

Avrupa nüfusunun ve ekonomik faaliyetlerinin % 40’ından fazlası, 50 km’lik kıyı derinliği içerisinde yoğunlaşmıştır. AB’nin dış ticaretinin % 80'i ve iç ticaretinin % 40'ı deniz yoluyla yapılmaktadır. Avrupa’nın deniz alanının güvenliği ve emniyeti mavi ekonomi için çok önemlidir. Ancak deniz güvenliği karmaşık bir konudur. Her ülkede, birçok otorite ulusal emniyeti, ekonomiyi veya çevreyi etkileyebilecek denizdeki faaliyetler hakkında veri toplamakta, verileri işlemekte ve bu verilere göre hareket etmektedir. Dolayısıyla, söz konusu makamların koordinasyonu çok önemlidir.

Anılan bilgilerin çoğu, Üye Devletlerin sadece ulusal güvenlikleri için değil aynı zamanda taşımacılık, gümrük, balıkçılık kontrolü veya çevre koruma konuları açısından da faydalı olabilmektedir. Bu nedenle, denizcilik kontrol otoriteleri arasında bilgi alışverişini artırmak, AB’nin bütünleşik deniz gözetleme politikasının stratejik bir hedefidir. Bununla birlikte, ulusal ölçekte koordinasyonu sağlamak hâlihazırda zor bir mesele iken, Avrupa ölçeğinde koordinasyonun sağlanması çok daha zorlu bir konudur.

Bu noktada EUCISE2020 projesi devreye girmektedir. AB’nin FP7 programı tarafından finanse edilen bir araştırma projesi olan EUCISE2020, ilgili tüm sektörler ve kullanıcı toplulukları arasında bilgi paylaşımını sağlayan bir ortam yaratmayı hedeflemiştir. Proje, hepsi 12 düğüm noktası ile birbirine bağlanmış 15 Devletten yaklaşık 60 Avrupa deniz idaresini kapsamaktadır. Bahse konu düğüm noktaları; sahil güvenlik, deniz kuvvetleri, balıkçılık bakanlıkları, gümrük idareleri vb. kurumlardan bilgileri toplamakta ve farklı üye devletlerdeki ulusal otoritelerin hızla iletişim kurmalarını mümkün kılmaktadır. Anılan girişimi koordine eden İtalyan Uzay Ajansı ASI; denizcilik otoriteleri, üniversiteler, araştırma merkezleri ve oşinografi enstitüleri dâhil 39 ortakla birlikte çalışmıştır.

EUCISE2020’nin son konferansı, deniz idareleri arasında sağlanan akıllı bilgi paylaşımının, denetimleri daha ucuz ve daha etkili hale getirdiğini göstermiştir. Ortak Bilgi Paylaşma Ortamı (Common Information Sharing Environment-CISE), Avrupa denizlerini daha emniyetli, daha kontrollü ve daha korunaklı hale getirecektir.

EUCISE2020, sınır ötesi bilgi alışverişinin mümkün olduğunu ispatladığında, tam uygulamanın yolu açılmış olacaktır. Bu, denizcilik alanı için Ortak Bilgi Paylaşma Ortamının bir sonraki adımıdır. Projeye liderlik edecek olan Avrupa Deniz Güvenliği Ajansı EMSA, önümüzdeki üç yıl boyunca Üye Devletlere CISE ortamını gönüllü olarak uygulamaları ve CISE'yi diğer AB bilgi paylaşımı sistemlerine uyumlaştırmaları konularında yardımcı olacaktır. (Kaynak: Avrupa Komisyonu)

Armatör birlikleri işbirliklerini arttırma kararı aldı

Uluslararası Deniz Ticaret Odası (ICS), Asya Armatörler Birliği (ASA) ve Avrupa Topluluğu Armatörler Birliği (ECSA), 7 Nisan 2019’da Singapur’da ortak bir mutabakat anlaşmasına imza attılar.Bahse konu yeni MOU, dünya deniz ticaret filosunun yüzde 90’ından fazlasını temsil eden söz konusu uluslararası birlikler arasında hâlihazırda var olan kapsamlı işbirliğini sistemleştirmekte ve daha yakın işbirliği için bir çerçeve sağlamaktadır. Anlaşma, kuruluşların ulusal armatör birliklerine olan üyeliklerini tanımakta ve üyelerinin kendi ulusal hükümetleri ile olan özel ilişkilerini kabul etmektedir.ICS Başkanı Esben POULSSON mutabakat anlaşması ile ilgili olarak şunları söylemiştir: “Denizcilik, küresel kurallar gerektiren küresel bir endüstridir. Dünyadaki ulusal armatör birliklerinin temsilcileri olarak, deniz ticaretinin verimliliğini engelleyebilecek bölgesel veya tek taraflı girişimlere karşı çıkıp, denizcilikte küresel bir düzenleyici çerçeveyi desteklemek için mümkün olduğunca etkili bir şekilde çalıştığımızı temin etmek üzere ilişkilerimizi daha da güçlendirmemiz doğaldır.” ASA Başkanı Bhumindr HARINSUIT de konu ile ilgili olarak şunları söylemiştir: “Özellikle Asya ekonomilerinin denizcilik hizmetlerine yönelik toplam talepteki öneminin artmasıyla, dünya filosunun giderek daha büyük bir kısmını kontrol eden Asya denizciliğinin çıkarlarının küresel düzeyde uygun bir şekilde temsil edilmesi hayati önem taşımaktadır. Bölgemiz dışındaki armatörlerin, faaliyetlerini etkileyebilecek yerel gelişmelerden haberdar olmaları büyük önem taşımaktadır.”

ECSA Başkanı Panomiotis LASKARIDIS ise şunları söylemiştir: “Avrupa Birliği'nin denizcilik politikaları, Avrupa'daki ve tüm dünyadaki gemi işletmecileri için büyük etkileri olan Uluslararası Denizcilik Örgütü (IMO) gibi forumlardaki düzenleyici gelişmeler üzerinde önemli bir etkiye sahiptir. ICS ve ASA ile işbirliği, IMO gibi kuruluşlar ya da AB kurumları nezdinde armatörlerin çıkarlarını en iyi şekilde temsil etmeye yönelik ortak çabalarımızı geliştirebilmemizi sağlamaktadır.” (Kaynak: ECSA)

ICS ve ECSA tarafından yapılan anket, gemide internet erişimi hakkında olumlu bir tablo çiziyor

Uluslararası Deniz Ticaret Odası (ICS) ve Avrupa Topluluğu Armatörler Birliği (ECSA) tarafından yapılan yeni bir ankete göre; gemilerde denizcilerin kişisel kullanımlarına yönelik internet erişimi tahmin edilenden daha yaygın ve erişilebilirdir ve bu erişimin faydaları, teknolojiye dair emniyet kaygılarına ağır basmaktadır.

ICS ve ECSA’nın yürüttüğü ve Asya Armatörler Birliği'nin (ASA) desteklediği söz konusu ankete verilen cevaplar göstermektedir ki; kişisel kullanım için denizcilere internet erişimi sağlanması ankete katılanların              % 60’ına göre denizcilerin ruh sağlığını ve refahını,  ankete katılanların % 69’una göre ise denizcilerin maneviyatını geliştirmektedir. Ankete yanıt veren kuruluşların % 82'si denizcilere kişisel kullanım için internet erişimi sağlamaktadır. İnternet erişiminin, dinlenmeye ayrılan zaman zarfında denizcilerin yeterince dinlenmeleri ve uyumaları üzerinde olumsuz etki yaratabileceği konusundaki endişelere rağmen, söz konusu şirketlerin % 85'i bu durumdan etkilenilmediği ya da durumun iyileştirildiğini bildirmiştir. Benzer şekilde, internet erişiminin denizcilerin iş performansını olumlu veya olumsuz yönde etkileyebileceğine dair endişeler olsa da, şirketlerin       % 96'sı performansın kötüye gitmediğini bildirmişlerdir.

Buna ek olarak, aile ile artan iletişimin kıyıdaki sorunlarla alakalı olarak daha fazla kaygı yaratabileceğine yönelik tahminlere karşılık, şirketlerin çoğunluğu bu tür vakaların sayısında bir artış yaşanmadığını bildirmiştir. Aynı şekilde, artan internet erişiminin denizcileri online zorbalık ve taciz olaylarına maruz bırakabileceği yönündeki yorumların aksine, şirketlerin büyük çoğunluğu (% 93’ü), bildirilen online zorbalık ve taciz olayları sayısının artmadığını belirtmişlerdir.

ICS Genel Sekreteri Guy PLATTEN anket ile ilgili olarak şunları söylemiştir: “Söz konusu anket, sadece denizcilerin internete erişimlerinin olumlu sonuçları konusunda değil, aynı zamanda endüstrinin gelecekte olağanlaşacak olan teknolojiyi benimsemeye hazır olması açısından da oldukça iyimser bir tablo sunmaktadır. Aynı operatörlere, sadece beş yıl önce mürettebata kişisel internet erişimi sağlayıp sağlamadıklarını sormuş olsaydınız, sonuçlar çok farklı olacaktı. Ayrıca, şirketlerin çoğunluğunun gemilerde denizcilerin kişisel kullanımı için internet erişimi hakkında yazılı bir politikaya sahip olduğunu görmek bizi memnun etmiştir. Bununla birlikte, şirketlerin yaklaşık dörtte birinin, herhangi bir yazılı politika oluşturmadıklarını belirtmeleri oldukça şaşırtıcıdır ve bu durum siber güvenlik meseleleriyle ilgili bir endişe konusu olarak düşünülmelidir.”

ECSA Genel Sekreteri Martin DORSMAN ise konu ile ilgili olarak şunları eklemiştir: "Denizcilerin kişisel kullanımları için gemilerde internet erişimi, denizcilerin çalışma koşullarını iyileştirme ve gelecek nesilleri –webin olmadığı bir dünyaya tamamen yabancı olan insanları- sektöre çekme çabaları açısından kilit unsurdur. Bu konuyu Avrupa sosyal diyaloğunda, sosyal ortağımız Avrupa Taşımacılık İşçileri Federasyonu (ETF) ile görüşmekteyiz.

Anket sonuçları, hem alınan cevaplar hem de gidişat açısından oldukça cesaret vericidir. Sonuçlar, şirketlerin büyük bir çoğunluğunun kişisel kullanım için gerçekten de gemide internet sağladığını ve denizciler üzerindeki olası zararlı etkilerle ilgili endişelerin büyük ölçüde temelsiz olduğunu göstermiştir. Bununla birlikte, sektörün bu konuda yapacağı şeyler halen bulunmaktadır ve bizler en iyi uygulamayı teşvik etmek için sosyal ortağımızla çalışmaya devam etmeyi ummaktayız.

Ankete verilen yanıtlara göre, denizcilere internet temin edilmemesinin iki ana nedeni; maliyetler (% 68) ve internet kullanımının dinlenme / uyku üzerindeki potansiyel etkileri (% 60) ile ilgili endişelerdir.

Gemilerde denizcilerin kişisel kullanımı için internet erişiminin sağlanmasına ilişkin anket, dünya filosunun          % 14'ünü temsil eden 11.665 gemiye sahip 276 gemi işletmecisi tarafından, dünya filosunu büyük ölçüde yansıtan bir katılımcı profili ile yanıtlanmıştır. (Kaynak: ICS)

Avrupa Parlamentosu Avrupa Denizcilik Tek Pencere ortamını kuran yönetmeliği kabul etti

Denizcilik sektöründeki AB Sosyal Ortakları olan Avrupa Topluluğu Armatörler Birliği (ECSA) ve Avrupa Taşımacılık İşçileri Federasyonu (ETF), Avrupa Denizcilik Tek Pencere ortamını oluşturan bir Yönetmelik önerisinin Avrupa Parlamentosu Üyeleri tarafından kabul edilmesini memnuniyetle karşılamaktadır. Yönetmeliğin Konsey tarafından yakında onaylanarak yürürlüğe girmesi ve deniz taşımacılığı için beklenen idari sadeleştirmelerin gerçekleştirilmesi beklenmektedir.

ECSA ve ETF, birkaç yıldır deniz taşımacılığı için idari yüklerin azaltılması yönünde çağrıda bulunmaktadır. Günümüzde karşı karşıya kalınan evrak yoğunluğu, hem kaptan, zabit ve denizcilik şirketlerinin karadaki personelinin motivasyonunu azaltmakta hem de limanlardaki nakliye işlemlerini olumsuz etkilemektedir.

ECSA ve ETF, Avrupa Denizcilik Tek Pencere ortamını kuran yeni Yönetmeliğin, bilgilerin uyumlaştırılmasını ve yeniden kullanımını sağlayarak önceki Raporlama Formaliteleri Direktifinin mürettebat ve operatörler üzerinde yarattığı idari yükü azaltacağı görüşündedir. Yönetmeliğin kabul edilmesi ile deniz taşımacılığının, gerçek anlamda kolaylaştırma ve basitleştirme ile gerçek bir tek pazara sahip olması beklenmektedir.

ECSA ve ETF, sunulması gereken veri öğelerinin uyumlaştırılmış ayrıntılı bir listesini görecek olmaktan memnuniyet duyduklarını ifade etmektedir. Ek gerekliliklere, sadece istisnai ve usulüne uygun şekilde gerekçelendirilmiş durumlarda izin verilebileceği bildirilmektedir. Sosyal Ortaklar, özellikle uyumlaştırılmış elektronik çizelgelerin geliştirilerek tüm limanlarda kabul edilecek olmasından ve kullanıcının kolaylıkla seyir etmesini ve tüm limanlarda raporlama zorunluluklarını yerine getirebilmesini sağlayacak kullanıcı dostu bir grafiksel kullanıcı arayüzü aracılığıyla manuel raporlamanın yapılabilecek olmasını olumlu karşılamaktadır.

Bu iki unsur, ister gemide ister ofiste olsun, ilgili personel için somut bir fayda anlamına gelmektedir. ECSA ve ETF, Üye Devletlerin, denizcilik Ulusal Tek Penceresinin faaliyetine doğrudan katılan personel için yeterli ve gerekli eğitimin sağlanmasını temin edecek olmasından memnuniyet duymakta ve kaptanlar, zabitler ve denizcilik şirketlerinin kıyı personeli ve yetkilileri için eğitim almanın önemini vurgulamaktadır. Sosyal Ortaklar bu eğitimi, gemi ve kıyı arasındaki iletişimi geliştirme ve gemideki mürettebat ile kıyıdaki personel arasındaki karşılıklı anlayış ve desteğe katkıda bulunma fırsatı olarak görmektedir. (Kaynak: ETF)

Avrupa Komisyonu, gelecekteki AB araştırma ve yenilik programı olan “Ufuk Avrupa” ile ilgili geçici anlaşmayı memnuniyetle karşıladı

AB kurumları, Avrupa Parlamentosu ve Avrupa Konseyi’nin resmi onayına tâbi olan Ufuk Avrupa (Horizon Europe) üzerinde kısmi bir siyasi anlaşmaya varmıştır.

Araştırma ve inovasyona yatırım yapmak; Avrupa yaşam tarzını korumak ve geliştirmek için Avrupa'nın geleceğine, enformasyona ve yeni çözümlere yatırım yapmaktır. Bu nedenle, Juncker Komisyonu Avrupa'nın inovasyon yeteneğini geliştirmek, kalıcı refah sağlamak ve küresel rekabet gücünü korumak için yeni bir kararlılık düzeyi belirlemiştir. 2021-2027 yılları için AB uzun vadeli bütçesinin bir parçası olarak Haziran 2018'de Avrupa Komisyonu tarafından önerilen Ufuk Avrupa, bugüne kadarki en iddialı araştırma ve inovasyon programıdır ve AB'yi küresel araştırma ve inovasyonun ön saflarında tutmayı amaçlamaktadır.

Araştırma, Bilim ve İnovasyondan sorumlu AB Bakanı Carlos MOEDAS program hakkında şunları söylemiştir: “Bu anlaşmayı, Yeni Avrupa İnovasyon Konseyi ve misyon odaklı araştırma gündemlerimizin güçlü desteğiyle memnuniyetle karşılıyorum. Güçlü, sürdürülebilir ve rekabetçi bir Avrupa ekonomisi için geleceği şekillendiren ve Avrupa'daki tüm bölgelere fayda sağlayan, bugüne kadarki en iddialı Avrupa araştırma ve inovasyon programını 2021 yılında başlatma yolundayız.

Ufuk Avrupa, mevcut araştırma ve inovasyon programı olan Ufuk 2020 (Horizon 2020)’nin kazanımları ve başarısı üzerine inşa edilecektir. Program, Avrupa Araştırma Konseyi (ERC) ve Marie Skłodowska-Curie bursları ve değişim programları yoluyla bilimsel mükemmelliği sürdürmeye devam edecek ve Komisyon'un bilim ve enformasyon servisi olan Ortak Araştırma Merkezi'nin (JRC) bilimsel tavsiyesi, teknik desteği ve özel araştırmalarından yararlanacaktır.

Ufuk Avrupa, Avrupa İnovasyon Konseyi (EIC) de dâhil olmak üzere yeni özellikleri uygulamaya koyacaktır. Halen pilot aşamasında olan EIC, yıkıcı ve çığır açan yenilikleri laboratuvardan pazar uygulamasına getirmek için tek durak noktası olacak ve yeni başlayanlara ve KOBİ'lere fikirlerini büyütmeleri konusunda yardımcı olacaktır. Avrupa İnovasyon Konseyi, yenilikçilere, biri erken aşamalar için diğeri ise geliştirme ve pazar dağıtımı için olmak üzere iki ana finansman aracı ile doğrudan destek sağlayacaktır. (Kaynak: Avrupa Komisyonu)

Avrupa Birliği ve Şirinler denizleri korumak için bir araya geldi

Avrupa Birliği ve Şirinlerin ortak noktası nedir? Her ikisi de mavidir ve her ikisi de - mavi - gezegenimizin sağlığını önemsemektedir. Avrupa Birliği ve Şirinler bu ortak noktalarından yola çıkarak, dünyanın dört bir yanındaki plajları temizlemek ve insanları denizleri korumaya teşvik etmek için işbirliği yapmaya karar verdiler.

Şirinlerle işbirliği anlaşmasını imzalayan Avrupa Komisyonunun Denizcilik ve Balıkçılıktan sorumlu Genel Müdürü João Aguiar MACHADO: “Deniz kirliliği, Avrupa'da ve aynı zamanda tabii ki dünyanın geri kalanında en acil çevresel sorunlardan biridir. Değerlerimizi ve önceliklerimizi paylaştığımız Şirinler, insanlara küresel ölçekte ulaşmamıza yardımcı olabilecek ortaklarımızdır” demiştir.

Şirinlerin yaratıcısı Peyo'nun kızı ve yapımcı şirket IMPS'nin başkanı Véronique CULLIFORD söz konusu ortaklıkla ilgili olarak şunları söylemiştir: “Şirinler her zaman asil değerlerin taşıyıcısı olmuşlardır. Avrupa Birliği ile olan bu ortaklık sayesinde ortak idealleri paylaşabileceğiz. Şirinler küçük boyutlu olabilirler, ancak dünyamızın yaşanabilecek eğlenceli bir yer olarak varlığını sürdürmesi konusundaki çalışmalarda büyük bir fark yaratabilirler.”

Avrupa Birliği bahse konu ortaklık kapsamında, tüm dünyadaki elçiliklerini ve AB Üye Devletlerindeki temsilciliklerini yerel kurumlar, okullar vb. aracılığı ile plaj temizliği etkinlikleri organize etmeye teşvik edecektir.

2018 yılında, AB Plaj Temizliği kampanyasına yaklaşık 3.000 kişi katılmış ve 70'in üzerinde faaliyet gerçekleştirilmiştir. Avrupa Dış Eylem Servisi (EEAS) Genel Sekreter Yardımcısı Christian LEFFLER, bu yıl çok daha kararlı olduklarını belirterek, “AB Delegasyonları aracılığıyla, tüm ülkelerin çocuklarını, gençlerini ve yetişkinlerini Şirinler örneğini takip etmeye ve mavi gezegenimizi korumaya teşvik edeceğiz” demiştir.

Plaj temizliği çok kısa sürede olumlu sonuçlar doğurmaktadır. Geçen yıl, Mozambik ve Senegal’deki AB delegasyonları sadece bir günde kıyılardan 10 ton çöp çıkarmıştır. Ancak AB ve Şirinler, kampanyalarının daha uzun süren bir etki yaratacağını ummaktadırlar.

Avrupa Komisyonunun Denizcilik ve Balıkçılıktan sorumlu Genel Müdürü João Aguiar MACHADO, konu ile ilgili olarak şunları eklemiştir: “Bu faaliyetleri organize ederek, denizlerimizin durumu ve denizlerin korunması konusundaki sorumluluğumuz hakkında küresel farkındalığı artırmak istiyoruz. İnsanlar sahilde çok tanıdık şeyler bulacaklardır: plastik şişeler, sigara izmaritleri, şeker paketleri… Bunları temizlemek, kendi günlük davranış ve alışkanlıklarımızı gözden geçirmemize yardımcı olacaktır. ” (Kaynak: Avrupa Komisyonu)

01.01.2019 – 20.05.2019 tarihleri arasındaki Paris MOU kapsamında Türk bayraklı gemi tutulmaları

01.01.2019 – 20.05.2019 tarihleri arasında Paris Memorandumu (Paris MOU) üye limanlarında 1 Türk Bayraklı gemi (İspanya – Santander) tutulmuştur. Türk Bayraklı gemi tutulmalarına ilişkin detaylı bilgiler Odamız web sayfasında (http://www.denizticaretodasi.org.tr/sayfalar/gemitutulmalari.aspx ) yer almaktadır.

Hazırlayan ve İngilizceden tercüme eden: Selin YELESER, İMEAK DTO Dış İlişkiler Müdürü

tr_TR