HABERLER

AB GÜNDEMİ

Home - AB GÜNDEMİ - Koronavirüs Salgını ile…

Koronavirüs Salgını ile İlgili Olarak Gemi ve Kıyı Personeli İletişiminin Güvenli Bir Şekilde Sağlanmasına Yönelik Rehber

Uluslararası Deniz Ticaret Odası (ICS) tarafından gönderilen 4 Mayıs 2020 tarihli ve COVID-19(20)58 sayılı yazıda, ICS’in “Koronavirüs Salgını ile İlgili Olarak Gemi ve Kıyı Personeli İletişiminin Güvenli Bir Şekilde Sağlanmasına Yönelik Rehberin” yayımladığı bildirilmekte olup, bahse konu rehber  Türkçe özet çevirisi aşağıda sunulmaktadır.

Koronavirüs Salgını ile İlgili Olarak Gemi ve Kıyı Personeli Etkileşimlerinin Güvenli Bir Şekilde Sağlanmasına Yönelik Rehber

 

Uluslararası Denizcilik Örgütünün (IMO) Tavsiyeleri

27 Mart 2020 tarihinde yayımlanan IMO Sirküler No.4204/Ek-6 “COVID-19 salgını sürecinde Hükümetler ve ilgili ulusal idareler için deniz ticaretinin kolaylaştırılmasına yönelik öncelikli tavsiyeler listesi” kapsamında, alınan diğer önlemlerle birlikte, Üye Devletlerin ve ulusal yetkili makamlar tarafından alınması gereken tedbirlere yönelik tavsiyeler;

  • Gemideki personelin Koronavirüs’ten enfekte olduğuna dair bulgular göstermesi halinde, gemi limana varmadan önce mümkün olan en kısa sürede durumun ilgili makama bildirilmesi,
  • Gemi limanda iken düzenli aralıklarla gemi personelinin gözetim altında tutulması ve personelin sağlık durumunda Koronavirüs semptomlarını gösterir bir şekilde değişiklik görülmesi halinde durumun ilgili liman idaresine rapor edilmesine yönelik gemilere çağrıda bulunulması,
  • Personel değişimi ve acil sağlık vakaları haricinde limanda gemi personelinin dışarıya çıkmasına kısıtlama getirilmesi,
  • Limanda gemi operasyonlarının sürdürülmesi ile ilgili olarak liman ve gemi personeli arasında mümkün olduğunca asgari oranda etkileşim olması,
  • Liman çalışanlarına Dünya Sağlık Örgütü tavsiyeleri uyarınca bilgilendirmede bulunulması,
  • Limanda gemi personeli ile etkileşime geçecek olan görevlilerin uygun kişisel koruyucu donanım (maske, el dezenfektanı ve virüsün yayılmasını önleyici diğer ekipmanlar) ile donatıldıklarından emin olunması,
  • Liman idaresi ve liman çalışanlarının gemiyi ziyaretleri esnasından covid-19 a karşı gerekli ölçüm, görüntüleme gibi prosedür ve protokollerin uygulanması,

 

Risk Yönetimi

Gemi ve kıyı personelinin mümkün olduğunca güvende tutulabilmesi adına tüm tarafların covid-19’a karşı en iyi risk yönetimini oluşturmasını dikkate alması,

Uygun kontrol tedbirleri alınarak riskler ve etkilerini kabul edilebilir bir seviyeye çekilmesi sağlanması önerilmektedir.

 

İletişim

Risk Yönetimi ve Kontrol işlemlerinin bir parçası olarak limana varış öncesi koronavirüs tedbirleri kapsamındaki gereklilikleri ve risk değerlendirme raporunun eğer mümkün ise geminin acentesi ile koordine edilerek, gemi operasyonları ile ilişkili tüm birimler ve liman yetkilerine bildirilmesi tavsiye edilmektedir.

 

 

 

Denizcilik şirketleri, liman hizmet sağlayıcıları ile Göçmenlik ve Gümrük Muhafaza İdaresi personelleri tarafından covid-19 a karşı alınması gereken tedbirler

 

Denizcilik firmaları Uluslararası Emniyet Yönetimi Kodu (ISM) uyarınca, normal olarak Emniyetli Yönetim Sistemlerinde (SMS) dokümante edilmiş olan gemi ve personeline yönelik tüm riskleri tanımlayarak değerlendirmeli ve buna göre emniyet tedbirlerini almalıdır. Gemi operasyonlarının bir parçası olarak gemi ve kıyı personeli arasındaki etkileşimde her bir gemi için tedbir ve prosedürler detaylı bir şekilde planlamalıdır. Dokümante edilmiş risk esaslı prosedür ve kılavuzlar, Dünya Sağlık Örgütü (WHO), Uluslararası Denizcilik Sağlık Birliği (IMHA) ve Bayrak Devleti’nin covid-19 ile ilgili en güncel kılavuzlarına göre düzenlenmelidir.

Acente, surveyör, kılavuzluk, stevador, hizmet mühendisliği vb. kıyı hizmet sağlayıcıları, Göçmenlik ve Gümrük Muhafaza Yetkilileri, Liman Devleti Denetçileri yine WHO, IMHA ‘nın covid-19 ile ilgili talimatlarına, yerel liman ve ulusal gerekliliklere göre çalışanlarına yönelik risk temelli prosedürler ve kılavuz sunmalıdır.

 

Kontrol Hiyerarşisi

Etkin emniyet kontrol tedbirleri belirlenerek risklerin azaltılmasına yönelik aşağıda ana hatlarıyla belirtilen Kontrol Hiyerarşisi oluşturulmuştur.

 

1. Ortadan Kaldırmak

 

Olası tehlikelerin bertarafı en etkili risk azaltma yöntemidir.

 

İşin gemi üzerinde yapılmasına gerek kalmadan uzaktan eğitim ve kontrol faaliyetlerinin icra edilebildiği durumlarda gemi üzerinde personel ile etkileşime girmeden görev gerçekleştirilebilir ya da gemiye çıkacak kişinin sayısı azaltılabilir.

 

 

 

·         Bu aşamada görevi gerçekleştirmek için birinin gemiye çıkmasına gerek var mı? Uzaktan yapılabilir mi?

·         Görev, ileriki bir tarihe ertelenebilir mi?

 

Eğer gemiye çıkılmasına mani olunamıyorsa, mevcut risk azaltılabilir mi? Örneğin gemiye çıkan sayısı ya da görevin gemide icra edilmesi esnasındaki süre, dokümantasyon vb. kontrollerin dışarıdan yapılması sağlanarak azaltılabilir mi?

 

 

2. Azaltma

 

Gemiye çıkan kişi sayısı azaltılabilir mi?

Tehlikenin tamamen ortadan kaldırılamadığı durumlarda riski minimize etmek için önlem alınır.

 

·         Gemiye çıkan sayısı veya gemide geçirdiği süre azaltılabilir mi?

·         Bazı görevler uzaktan yapılabilir mi?

 

Gemiye çıkan kişi veya gemide kalma süresinde mümkün olduğunca azaltılmasından sonra mevcut risklerin kontrol edilebilirliği dikkate alınmalıdır.

 

3. İletişim

 

Kıyı personelinin gemiye çıkmasına mani olunamıyorsa ilgili taraflarla makul bir süre öncesinde iletişime geçerek alınması gereken önlemlere kapsamında mutabık kalınmalı, eğer taraflar izlenecek prosedürlerle ilgili olarak farklı uygulama önlemleri ileri sürüyorsa gemiye çıkmadan önce her iki tarafta söz konusu kontrol tedbirleri konusunda hemfikir olmalıdır.

 

·         Gemi ve Sahil Kuruluşları ile etkileşimde, COVID-19 önlemleri ve risk değerlendirmesi gerekliliklerine yönelik taraflar limana varış öncesinde iletişime geçti mi?

·         Her bir taraf, diğerinin gerekliliklerini anladı ve mutabık kaldı mı?

·         Kişisel Koruyucu Donanım vb. gereksinimleri sıralandı mı?

 

Eğer taraflar arasında risk yönetimi ve gerekliliklere yönelik beyan yapılmadığı, tarafların prosedürleri anlaşılamadığı veya mutabakata varılamadığı haller, ek idari kontrol tedbirlerinin işleme konulmasını gerektirebilir.

 

 

4. Kontrol

 

Gemi ve Sahil Kuruluşları arasında gerçekleştirilen iletişim neticesinde tarafların birbirlerinin taleplerini anlayamadığı ya da farklılıklar olması halinde, gemiye çıkmadan önce tarafların birbirlerinin gerekliliklerinde uzlaşacağı ve anlayabileceği idari kontrol tedbirleri alınmalıdır.

 

Gemi personeli ve Sahil Kuruluşu arasındaki kontrol tedbirleri oluşturulmamışsa ya da taraflarca anlaşılamamışsa bu durumu ortadan kaldıracak iyileştirme yapılmalıdır.

 

·         İlave açıklama ve gerekliliğe ihtiyaç var mı?

·         Taraflar arasında gereksinimlerin anlaşılamaması ya da belirtilememesi hallerinde, anlaşılmazlığı ortadan kaldıracak kontrol tedbirleri hayata geçirilebilir ya da karşılıklı olarak gereksinimlerde mutabık kalınabilir mi?

·         Gemideki personel ile gemiye çıkacak personel için gemide ne tür önleyici tedbirler alınacak?

·         Gemideki kişisel koruyucu donanımların gemiye çıkan kıyı personeline de sağlanabilmesi gibi alternatif uygulamalar hayata geçirilebilir mi?

·         Sosyal Mesafe korunabiliyor mu?

·         Gemi yaşam mahaline giriş yapılması ile ilgili kaçınma yada kısıtlama var mı?

 

Gemi ve tüm kıyı tarafındaki katılımcıları ilgilendiren hususlarda mutabık kalınan normal uygulamalar dışındaki farklı gereksinimler taraflar arasında görüşülüp hemfikir olundu mu?

 

5. Kişisel Koruyucu Donanım (KKD)

 

Gemi ve gemiye çıkacak olan sahil personeli tarafından kullanılacak kişisel koruyucu donanım ve kullanım süresinin belirlenmesi.

 

Hem gemi mürettebatının hem de kıyı personelinin karşılıklı olarak kararlaştırılan KKD beklentilerini anlamaya ek olarak aşağıdakiler de değerlendirilmelidir:

 

·         Karşılıklı mutabık kalınan KKD’ler gemi personeli ve gemiye çıkacak olan kıyı personeli için gemiye çıkmadan önce ya da gemiye çıkışta verilebilmek üzere sağlanabiliyor mu?

·         KKD’ler gereksinimleri karşılayacak ve diğer KKD’lerle birlikte kullanıma uygun mu? Yapılacak olan işe yönelik gereksinimleri karşılayacak etkinlikte mi?

·         KKD’ler sağlanabildiği yerde steril olarak muhafaza edilebiliyor mu?

·         KKD kullanacak personel nasıl giyeceği nasıl kullanacağı ve sonrasında nereye atacağı konusunda bilgilendirildi mi?

 

 

Tablo 1. Etkin Emniyet Kontrol Tedbirlerinin oluşturulması ve  risklerin azaltılmasına yönelik 

Hiyerarşi Kontrol Tablosu

Gemideyken Uygulanacak Basit Adımlar

Gemiye çıkmanın kaçınılmaz olduğu durumlarda aşağıda bahsedilen basit tedbirler alınmalıdır:

  • Gemiye çıkan kişi sayısını asgariye indirmek,
  • Gemi içerisinde yürüme yolu olarak yaşam mahali dışındaki dış mahallerin kullanılması (güverte,dış merdivenler vb.),
  • Sosyal mesafenin korunması (tavsiye edilen edilen mesafe 2 metredir),
  • El sıkışmasından kaçınılması,
  • Belirli noktalarda sanitasyon istasyonları kurulması,(köprüüstü, makine dairesi, girişler, lumbar ağzı, borda iskelesi vb.),
  • Gözlere, burna ve ağza dokunmaktan kaçınılması,
  • Maske takılırken, maskenin her daim ağzı ve burnu içerisine aldığından emin olunması,
  • Maskenin ilk takıldıktan sonra bir daha dokunulmaması,
  • Tek kullanımlık maskenin, kullanım sonrası uygun şekilde atılması,
  • Maskenin atılımı sonrası ellerin temizlenmesi,

Gemi ziyareti sonrası olası enfeksiyon ihtimaline karşı  iletişiminin devam ettirilmesi

Gemiye çıkan kıyı personelinin gemiyi ziyaret ettiği günü izleyen 14 gün içinde herhangi bir koronavirüs enfeksiyonuna bağlı bir rahatsızlık geçirip geçirmediğinin belirlenmesi adına söz konusu kişilerle iletişim sürdürülmelidir.

Sonuç

Geminin liman operasyonlarını kıyı ve gemi personeli olarak, her taraf içinde daha güvenli bir şekilde icra edilmesinin teminen, taraflar  gemi limana yanaşmadan önce ihtiyaç ve beklentilerdeki farklılıkların çözümüne yönelik  esnek ve pragmatik bir tutum içerisinde, covid-19 virüsüne yönelik karşılıklı  risk yönetimine ilişkin gerekliliklere açıklığa  kavuşturmalıdır.

Konu ile ilgi ayrıca IMO Sirküler No. 4204/Ek-4’e göre uygun olarak düzenlenmiş “ Gemi İşletmecileri için Gemi personelinin Sağlığının Korunması” kılavuzuna ICS web sitesi üzerinden erişim sağlanabilmektedir.

Kaynak: ICS

Avrupa Denizcilik Sektörü “SkillSea” projesi için AB fonu alıyor

Avrupa Denizcilik Sektörü “SkillSea” projesi için AB fonu alıyor

Avrupa Komisyonu, 20 Kasım 2018 tarihinde AB Taşımacılık Bakanı Violeta BULC’ın ev sahipliğinde yapılan imza töreninde “Futureproof Skills for the Maritime Transport Sector (SkillSea)” projesinin ortak finansörü olduğunu kamuya duyurdu. Proje, denizcilik sektörünün ileride ihtiyaç duyacağı vasıfları tanımlamak ve bu vasıfları karşılamak amacıyla strateji geliştirmeyi ve daha fazla sayıda Avrupalı için denizcilik mesleklerini cazip kılmayı amaçlamaktadır.

SkillSea, denizcilik endüstrisinin bilinen sosyal paydaşları olan ECSA ve ETF tarafından kurulan ve Rotterdam merkezli STC Grup tarafından yönetilen Avrupa ölçekli bir konsorsiyum tarafından faaliyete geçirilmektedir. Konsorsiyum 27 ulusal denizcilik idaresini ve 16 Avrupa ülkesinden denizcilik şirketlerini, armatör kuruluşlarını, denizcilik sendikalarını ve denizcilik eğitimi sağlayıcılarını kapsamaktadır.

SkillSea projesi, denizcilik sektörüyle ilgili denizdeki ve karadaki faaliyetler için sürdürülebilir bir yetenek stratejisi oluşturma hedefiyle Erasmus + kapsamında müşterek olarak finanse edilecektir. Projenin amaçları aşağıdaki gibidir:

Avrupalı denizcilik profesyonellerinin sayısının artırılması,
Gemi işleyişindeki teknolojik gelişmelerin sektörün gerek duyduğu vasıflar üzerindeki etkilerinin planlanması,
Denizcilerin hareketliliği önündeki engellerin ortadan kaldırılması,
Eğitim kurumları, yetkili makamlar ve sektör arasındaki işbirliğinin geliştirilmesi.
ECSA Genel Sekreteri Martin DORSMAN: “ECSA, Avrupalı denizcilerin ve Avrupa denizciliğinin rekabet gücüne katkı sağlayacak olan bu heyecan verici projenin çalışmalarına başlamayı iple çekiyor” dedi.

ETF Genel Sekreteri Eduardo CHAGAS da: “Avrupa denizcilik sektörü, artan dijitalleşme ve otomasyonla karşı karşıyadır. Bu projenin, yumuşak geçişe katkı sağlayacağını, Avrupalı denizcilik profesyonelleri için üstün nitelikli istihdam ve eğitimi destekleyeceğini ve Avrupa’da denizcilik topluluklarının sürdürülebilirliğini garanti altına alacağını umuyoruz. Ayrıca, daha fazla sayıda Avrupalıyı denizcilik mesleklerine çekmeyi ve onları sektörün değişecek ihtiyaçlarını karşılayacak gerekli niteliklerle donatmayı amaçlıyoruz. Bu, sadece gemilerde değil fakat aynı zamanda açık deniz sektörünü destekleyen ve Avrupa’da önemli bir istihdam kaynağı olan kıyı sektöründe de uzun süreli ve cazip denizcilik kariyerlerinden faydalanılmasını sağlayacaktır” dedi.

STC Grup adına Renee BOELAARS ise şunları söyledi: “STC Grubu, deniz taşımacılığı sektöründe dijital ve 21. yüzyıl vasıflarını hedefleyen bir strateji ve somut bir eğitim paketi geliştirmek üzere 27 proje ortağıyla birlikte çalışmayı dört gözle bekliyor. Bu proje, denizcilik eğitim ve öğretim kurumları, denizcilik şirketleri, sosyal paydaşlar ve ulusal denizcilik idareleri arasında benzersiz bir işbirliği sağlayarak öğrencileri gerekli vasıflarla donatmak ve onların yatay ve dikey hareketliliklerini artırmak amacıyla ihtiyaç duyulan vasıflara dayanan eğitim paketlerinin geliştirilmesine olanak sağlamaktadır” dedi.

(Kaynak: ECSA)

Paris MOU veri erişimlerine kesinti getirme konusunda geri adım atabilir.

Paris MOU veri erişimlerine kesinti getirme konusunda geri adım atabilir.

Lahey merkezli organizasyon web sitesinde genel kullanıma açık yayımladığı denetim bilgilerine erişimin kaldırılması kararına ilişkin bazı istisnaları dikkate alabileceğini söylüyor.

Paris Mutabakat Zaptı (Paris MOU), öncesinde Liman Devleti Denetimleri verilerine erişimi sonlandırma kararına karşın kısıtlı bir veriye erişime izin verebileceğini bildirdi. TradeWinds, geçtiğimiz hafta Paris MOU üye devletlerin, bilgilerin ticari örgütler tarafından kullanılma biçimi ile ilgili endişelerine karşılık, toplu verilere erişimi kaldırma kararı aldığını bildirdi. Karar tartışmaya açıktı, çünkü veriler sektörün risk değerlendirme, denetim ve güvenlik araçlarının kritik bir parçasını oluşturuyordu. Verilerin geri çekilmesi, birçok kurum tarafından aksilik yaratacak bir gelişme olarak görüldü.

Paris MOU’nun son atanan Genel Sekreteri Luc SMULDERS’in TradeWinds’e yaptığı açıklamada; SMULDERS; “Üye devletlerin, verilerin kişisel erişime açık hale getirilmesine izin verilmesi talebinin dikkate alınacağını duyurdu. Birçok örgüt, sunduğumuz verilere erişime ihtiyaç duyduklarını belirtti. Bir sonraki komite toplantısında örgütlerin sunduğu bu argümanlar hakkında üye devletleri bilgilendireceğiz” dedi.

HALEN VERİLERE ERİŞİM AÇIK

SMULDERS ayrıca; “ Paris MOU web sitesinden halen verilere erişim sağlanabilmektedir. Paris Mutabakat Zabtı üyeleri, denetlenen gemiler, mevcut tutuklamalar ve yasaklı gemiler ile aylık gemi tutulma listelerini web sitesinde halka açık olarak sunmaya devam edecek.” diye ekledi… Hangi tarafların Paris MOU verilerine erişim izni verilmesini talep ettikleri belirsiz. Şimdiye kadar, sadece Uluslararası Klas Kuruluşları Derneği Paris MOU’nun kararını gözden geçirmesini istedi.

Bununla birlikte, yalnızca bazı tarafların verilere erişmesine izin veren bir politika anlaşmazlığa neden olabilir. Bazı kuruluşlar, diğerleri verilere erişim sağlayabilecekken kendilerinin bundan mahrum edilmelerinin ticari dezavantaj yaratacağı konusunda tartışma yaratacak. Klas Kuruluşları da her ne kadar kar amacı gütmeyen kuruluşlar olsa da, genellikle ticari faaliyetlerde rol alırlar ve kar amaçlı iştirakleri vardır.

Öyle anlaşılıyor ki Paris MOU’, 40 ana katılımcısından sadece 5’inin verileri kullanış biçiminden rahatsız. Sadece birkaçının verileri kullanış biçiminden rahatsız olduğunu öne sürerek herkesi cezalandırması hiç de adil gözükmediği söylenenler arasında. Bir diğer söylem ise Paris MOU’nun seçeceği birkaç kişiye erişim izni vermeye karar vermesi halinde bununda adil bir çözüm olmadığı.

Çeviren: Serkan İNAL
Kısa Mesafe Deniz Taşımacılığı Uzmanı

Kaynak: 07/12/2018 TradeWinds

IMO MEPC (72) deniz taşımacılığı için iklim değişikliği stratejisini kabul etti

9-13 Nisan 2018 tarihlerinde IMO’nun Londra’daki merkezinde toplanan IMO Deniz Çevresini Koruma Komitesi (MEPC, 72), gemilerden kaynaklanan sera gazı emisyonlarının azaltılmasına yönelik ilk stratejiyi kabul etti.

İlk stratejiye göre, yıllık sera gazı emisyonlarının 2050 yılında 2008’e oranla %50 azaltılması ve daha uzun vadede tamamen ortadan kaldırılması hedefleniyor.

Paris İklim Anlaşması’nın hedefleriyle paralel olarak geliştirilen ilk stratejinin 2023 yılına kadar düzenli bir şekilde takip edilip güncellenmesi planlandı.

Komite, gemilerden kaynaklanan sera gazı emisyonlarının azaltılması için kurulan Çalışma Grubu’nun 2018’in ilerleyen aylarında dördüncü kez toplanmasına karar verdi. Çalışma Grubu, ilk stratejinin gelişimini izlemek amacıyla bir eylem planı hazırlayacak ve sera gazlarının azaltılmasıyla ilgili kaydedilen gelişmeleri açıklayan bir raporu 22-26 Ekim 2018 tarihindeki MEPC 73 oturumunda sunacaktır.

İlk strateji kapsamında aşağıdaki üç hedef belirlendi:

1. Yeni yapım gemiler için enerji verimliliği tasarım endeksi (EEDI) gereklilikleri ve gemilerin karbon yoğunluğu: Bu kapsamda, her gemi tipi için endeksin gereklilikleri gözden geçirilecek ve stratejinin her adımı için emisyon azaltımında daha yüksek yüzdeler planlanacaktır.

2. Küresel deniz taşımacılığından kaynaklanan karbon yoğunluğu: Her taşıma işi için CO2 emisyonları 2008 oranlarına göre 2030’a kadar %40; 2050’ye kadar %70 azaltılacaktır.

3. Küresel denizcilikten kaynaklanan sera gazı emisyonları: Yıllık toplam sera gazı emisyonları 2008 yılıyla karşılaştırıldığında 2050’ye kadar %50 oranında azaltılacak ve daha uzun vadede emisyonlar tamamen ortadan kaldırılacaktır.

Kaynak: IMO internet sitesi. http://www.imo.org/en/MediaCentre/PressBriefings/Pages/06GHGinitialstrategy.aspx

tr_TR